25 Mayıs 2014 Pazar

Jules et Jim/Unutulmayan Sevgili

Yönetmen:  François Truffaut
Tür: Dram,Romantik
Yapım: 1962,Fransa
İmdb : 7,9

      Dostluk ve 3 kişilik bir aşk üzerine.Alıştığımızın dışında kadının erkek özgürlüğüne eriştiği film.'Toplum ne der.' diye düşünmediği... Bu yüzden afişte belli belirsiz bir bıyık var.

      Jules ve Jim çok iyi iki dosttur. Jules ilişkiler konusunda şanssız bir Alman iken Jim yakışıklı ve çapkın bir Fransız erkeğidir.Yunanistan'da bir heykel görürler ve bu heykelin yüzündeki ifadeden oldukça etkilenirler.Jules tam da bu heykele benzeyen Catherine ile tanışır.3lü çok iyi anlaşırlar.


         Karakterlere baktığımızda Jim ve Catherine'in hayat görüşlerinin birbirine benzer olduğunu görüyoruz.Maceralara oldukça açıklar.Ancak Jules hayata daha sıradan bir açıdan bakıyor.Herkesten uzak sevdiğin kadın ve çocuğunla oluşturduğun bir hayat ona daha cazip geliyor.Catherine'in yıllardır beklediği kadın olduğunu düşünüyor.Bu yüzden evlenme teklif etmek istiyor.

        Beni çok etkileyen bir sahnesi var.İki dost yolda kadınlar hakkında konuşurlarken Jules ''Bir çiftin hayatında önemli olan, kadının sadakatidir.Erkeğinki ikincildir.Kadın doğaldır, yani korkunçtur" der.Ve Catherine 'İkiniz de aptalsınız.' diyerek kendini suya atar.Bu sahne bir fotoğraf karesi gibidir.Ve yine bu sahne Catherine'in hayat görüşü hakkında ve gelecekte olacaklar hakkında büyük bir ipucu verir.Jules çok büyük konuşur.

        Bu arada 1. Dünya Savaşı patlak verir.İki dostun en büyük korkuları savaşta karşı karşıya gelip bilmeksizin birbirlerini öldürmeleridir.Bu uzunca görüşemedikleri sırada Jules ve Catherine evlenirler ve bir de kız çocukları olur.

       Catherine ilk etapta kadının karşı koyamadığı iç güdülerinin getirmiş olduğu bir aile kurma düşüncesiyle ve ya ilk Jules ile tanışması nedeniyle sadık olanı -Jules'i- seçer.Ancak zamanla çocuğu ve eşiyle olan bu sade hayat hoşuna gitmez.Ve gençliğindeki özgür hayatına özlem çeker.Sürekli eşini ve çocuğunu bırakıp evden ayrılır.Hatta başka bir erkekle bile olur.Bunu da Jules'in yaptığı en küçük bi hatanın bile karşılığı olarak görür.Jules karşılıksız bir aşkla severken Catherine aşkı arayan,aşkı kendi için yaratan bir kadın.Çeşitli kurallar ile yaşıyor aşkı.



      Bu olaylar devam ederken Jules ve Jim karşılaşır.Hikaye 3 kişilik bir aşka dönüşür.Bu serüvende zedelenmeyen tek şey Jules ve Jim'in dostluklarıdır.Filmin adı belki tam da bu sebepten bu şekilde.
Ve olaylar giderek karmaşıklaşır.

      Filmde Truffaut'ın dehası nedeniyle asla kimseyi yargılayamıyorsunuz.Ne yaparsa yapsınlar.Gerçek hayatta Catherine ile karşılaşsaydınız onun sadece hatalarını görürdünüz diyor yönetmen.Ancak filmde Catherine'i anlamaya çalışıyorsunuz.Ön yargılarımızı kullandırmıyor yönetmen bizlere.Bunun nedeni de 3 karakterin de kim olduklarının iyi anlaşılması.Dışarıdan bir kişi gözüyle değil de 'Catherine'i bilmez misin?Böyledir.' demenizi sağlayacak şekilde kendinizi onlara yakın hissediyorsunuz.Belki de bu yüzden yönetmenin dışarıdaki insanların düşüncelerine yer vermeyişi.

       Bazı sahnelerin dondurulması tekniği -400 darbede de olduğu gibi- konusuna gelirsek Truffaut röportajında bu hikayenin 50 yıl önce -1910'lar- geçmesi dolayısıyla yakın çekim kullanmayıp genelde tam boy görüntü vermeye çalıştığını ve bununla birlikte filmin eski bir fotoğraf albümü havasında olmasını istediğini belirtmiş.

Filmin sonunda şaşıracaksınız.Ama daha iyi bir son düşünülemezdi sanırım.

Şu şarkıyı da dinleyip Fransızcaya bir kez daha aşık olalım.

Görseller: 1 2 3