20 Ağustos 2014 Çarşamba

La Science Des Reves/Rüya Bilmecesi (2006)


Yönetmen Michel Gondry
Tür:  Komedi,Dram,Fantastik
Yapım: 2006
İmdb : 7,4

Rüya alemi ile ilgili daha önce bu kadar eğlenceli bir film izlememiştim sanırım.Ki rüya temalı birçok film izledim.Bununla ilgili bir tema yazısı gelecek.Diğer bir tema yazım için; En sevdiğim 6 intikam temalı film

Eternal Sunshine of the Spotless Mind/Sil Baştan filmi ile orijinal bir ayrılık konusuna yer veren ve romantik bir hikayeye imza atmış olan Gondry bu kez bizleri rüyaları ile başı belada olan Stephane'ın öyküsü ile tanıştırıyor.Yine hayal gücümüzün sınırlarını zorluyor.Başrolde Ameros Perros/Paramparça 'Aşklar-Köpekler' filminden aşina olduğumuz Gael Garcia Bernal oynuyor.Bu kadar tatlı bir adam olduğunu bilmiyordum.

Filmde annesinin kendisine iyi bir iş bulduğunu söyleyerek kandırması sonucu Fransaya gelen grafik tasarımcı Stephane'ın işinin aslında etiket yapıştırmadan ibaret olduğunu öğrenince haklı olarak hayal kırıklığına uğruyor..Kapı komşusu Stephanie ise tam bu zamanlarda taşınır.

İlk olarak bizi Stephane tv ile karşılıyor.Yumurta kaplarından oluşmuş duvarlar ve kartondan kameralar ile çekilen bu programda rüyaların yapılışının tarifini veriyor.

          "Bu gece size rüyaların hazırlanışını göstereceğim.Herkes bunun basit bir iş olduğunu düşünür ama zannettiklerinden biraz daha karmaşıktır.Gördüğünüz gibi önemli olan, pek çok malzemenin hassas bir şekilde kullanılmasıdır.Önce rastgele düşünceler koyuyoruz.Sonra yaşadığımız günden kalan birkaç parça ekliyoruz ve bunları geçmişten yadigar kalan anılarımızla karıştırıyoruz.İki kişilik hazırlıyoruz.Aşk,arkadaşlık,ilişkiler vazgeçilmez baharatlar,gün içinde duyduğumuz şarkılar , gördüklerimiz.İşte başlıyor..."

Coşkulu bir girişi var ama bu programda ne olduğunu anlamıyorsunuz.Hiç konuyu okumamışsanız geçerli bu tabii.Ancak bir gülümsemeyle ve şaşkınlık haliyle izlemeye devam ediyorsunuz.Çok geçmeden bu programın Stephane'in rüyalarından birinde gerçekleştiğini anlıyorsunuz.

Rüyalarıyla baş edemeyen ve gerçek hayatla rüya alemini birbirine karıştıran bir genç var.İlk yarıda oldukça eğlenceli ilerliyor.Komedi unsurları daha fazla iken ikinci yarıda romantizm ve hüzün dozu arttırılıyor.
Rüyaların anlamsız karışık yapısı çok güzel yansıtılmış.Bazen depresif bazen ise gerçek hayatta bulamayacağın kadar keyif verici veya endişe verici yani rüyaların tüm gerçekçiliği ile ele alındığını görüyoruz.Stephane rüyalarında istediği kişiyi görebiliyor bir dereceye kadar rüyalarına hakim olabiliyordu. Ancak belki de en ünlü rüya temalı filmlerden olan İnception'da karşılaştığımız gibi bilinç altı ve vicdan rüyaların gidişatını değiştirebiliyor.Rüya bilmecesinde de duyguların rüyayı çok farklı yönlere çevirdiklerini ve çok rahatsız bir hale dönüştürmesi hüzün dozunu artıran bir unsur.

En güzel sahnelerinden biri 1 saniyelik zaman makinesi sahnesi idi.Ve bunun gibi değişik icatlar yapıyordu.Çok tatlı bir film gerçekten.Rüyasında telefonla konuşarak stephanie'yi rüyasına ortak edebilmesi diğer aklımda kalan güzelliklerden.Hatta burada bu bahsettiğim zaman makinesini çalıştırarak bir nehrin akışını terse çevirebiliyordu.Çünkü hayallerimizi en kolay yoldan gerçekleştiğimiz belki de tek yerdir rüyalar.
Rüya bilmecesinde her türlü sahne deyim yerindeyse el emeğiyle oluşturulmuş.Kartondan arabalar ve kameralar,pamuktan bulutlar,şeker poşetlerinden deniz ve su etkisi gibi yine çok şeker unsurlar vardı.Görsel olarak tatmin edici idi.Bir masalın içinde bir insanın hayal dünyasında olduğunuzu hissediyorsunuz.Ayrıca görsel efekt kullanılmadan yapılması hayranlık uyandırıcı.Müzik seçimleri de çok başarılıydı.


Beni çok çok etkiledi.Rüya alemine bayılan biriyim.Nerede nasıl olacağınızı bilmeden gerçek hayattan kaçabildiğimiz ve şaşırtıcı ögeler bulunan tek yer rüyalarımız.Tekrar tekrar izlenebilecek filmler listeme girdi çünkü her izleyişinizde farklı anlamlar bulabileceğime ve eğleneceğime inanıyorum.

Stephanie karakterine Stephan kadar tatlı birini bulabilirlermiş diye düşünüyorum.Tek eksisi bu olabilir.Charlotte Gainsbourg bana her zaman itici gelmiştir.

İnception ve felsefi ögelerin ağır bastığı Waking Life filmlerine daha eğlenceli bir alternatif olduğunu düşünüyorum.

1 2

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder