14 Ağustos 2014 Perşembe

No Country For Old Men/İhtiyarlara yer yok (2007)


Yönetmen:  Ethan Coen,Joel Coen
Tür:  Suç,Dram,Gerilim
Yapım: 2007
İmdb : 8,2

Kan dökülecek filminden sonra aynı yıl Oscar'a aday gösterilmelerinden dolayı sıkça karşılaştırılan İhtiyarlara Yer Yok yani özgün adı ile No Country For Old Men'i izledim.Konusu wikipedia kaynaklı olarak kısaca şöyle:

Llewellyn Moss (Josh Brolin) geyik avında olduğu bir gün, Meksika yakınlarında bir uyuşturucu pazarlığının bol kanlı sonuyla karşılaşır. Sadece parayı alıp giden Moss yaralı olan birine su vermek amacıyla gece yarısı olay yerine döner, ancak bu niyeti başını derde sokacak ve Anton Chigurh (Javier Bardem) ile tanışmasına neden olacaktır.

Cormac Mccarthy'nin aynı adı taşıyan romanından uyarlanmış.Kitaptan hiçbir değişiklik yapılmaması  There Will be Blood filmine gör bir adım öne geçiriyor.Hayal kırıklığı yaratmaması açısından.Bu filmin daha iyi bir uyarlama olduğunu gösteriyor.

Başlarda bir belirsizlik hakim.Bu uyuşturucu parası kime ait gibi sorular yer alıyor.Yine film boyunca gizem hakim olsa da kafamızdaki çoğu soru işareti cevaplanıyor.Ayrıca soldaki fotoğrafta gördüğünüz gibi çöl görüntüleri enfes.



Amerikan korku filmlerinden çok farklı bir yapıya sahip.Müziklerle veya görsel efektlerle gerilim etkisi oluşturulmuyor.Bunlar olmadan da iyi bir gerilim filmi demek ki yapılabilirmiş.Tersine oldukça yavaş ilerliyor.Bir katil filmi olması nedeniyle epeyce kan dökülüyor.Hatta görüntüler gerçekten çok etkiliyor.Ben bayılarak izledim.

Diğer bir konu ise inanılmaz diyalogları var.Bu filmi tekrar tekrar izlememe neden olacak ilk neden.

Müzik yok filmde.Konu oldukça ilgi çekici zaten.En gerilimli sahnede bile müziğe başvurmamış Coen kardeşler.Ben görüntülerle müzik uyumunu çok beğenirim ancak burada müzik eksikliğini hiç hissetmedim.Hatta okumasam müziksiz olduğunu asla bilmeyecektim.Yani müzik eksikliği sizi sıkmıyor ve gerilim anlarının dozunu da asla düşürmüyor.

Filmin sonunda 'E şimdi ne oldu?' diye düşünenler çoğunluktaymışBende düşündüm çünkü alışmışım can alıcı sonlara ancak filmin adından da gayet anlaşılıyor.Ve belirli bir-klişe- sonla biteceğine tadında bırakmanın en doğrusu olduğunu düşündüm.Aynı yıl yapılan ve oscar için yarışan diğer bir film olan There will be blood'un sonunun fazla zorlama olması gibi.Akademi de There will be blood'un sonunu abartı görmüş demek ki.Sonuçta dünyadaki tek suçlu chigurh değil ve filmin sonunda onun ölmesiyle veya şerif tarafından hapse atılmasıyla dünyadaki tüm suçlar bitip dünya gül bahçesine dönmeyecek.Emekli olması hayattan bir şeyleri değiştiremeyecek olmasından kaynaklı.filmde de geçen bir diyalogda olduğu gibi Değiştirebileceğini düşünse bu kibirlilikten öteye gidemezdi.Seyirciyi sevindirmeye çalışmıyor.Mantıklı sınırlar içerisinde kalıyor.

Film gerçekten gerilim ve gizem ögelerini harika bir şekilde hissettiriyor.Ancak katilin neden öldürdüğünü pek anlamıyorsunuz.Hastalıklı bir insanı anlamak kolay değil tabiki.Chigurh bunun nedenini prensiplerinin olmasına bağlıyor.Kim aklına getirebilirdi ki? Soru işareti bırakan diğer bir konu katilin gözlerinde neden yaş olduğuydu.Ancak tam olarak diğer izleyişlerimde veya planladığım gibi kitabını okuduğumda tüm bunları bir mantık çerçevesine oturtabilirim diye düşünüyorum.


Ben izlerken iyi vakit geçirdim.Diyaloglar ironi içeriyordu.Ve gülümsetiyordu.Farklı bir seri katil filmi izlemek isteyenlere öneririm.


7 yorum:

  1. bu filmi izlemeyi 1 yıldır erteliyorum. şimdi düşündüm de çok ertelemişim. ayrıca korku filmi olduğuna da şimdi öğrendim. ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Korku değil de gerilim desek daha doğru olur.Bende nedense yıllardır erteliyordum ama izlediğimde bayıldım.

      Sil
  2. izledim çok iyi ama bak benim türüm değil bu tür bana sert geliyo yaaaa. pedro olsun pedro :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pedro filmlerine biraz daha dikkat edeceğim o halde. :)

      Sil
  3. Gerilim icinde seyretmistik :) Super oyunculuk gösterisi.

    YanıtlaSil